- esirgemeden
- unsparingly
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
ibzal etmek — esirgemeden bol bol vermek, yapmak veya söylemek Onu usta bir kuyumcu gibi işlemişsiniz, şeklinde bir cümle ile iltifatlarını ibzal ettiler, beni onurlandırdılar. T. Halman … Çağatay Osmanlı Sözlük
cömert — sf., di, Far. cevān + merd 1) Para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek, semih, ahi, bonkör Elinden gelen her iyiliği yapar, cömerttir, ikramı çok sever. P. Safa 2) mec. Verimli Bu ülkede toprak bir masal sultanı kadar cömert. C. Meriç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönlü zengin — sf. Para ve malını imkânları ölçüsünde esirgemeden veren (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ibzal — is., li, esk., Ar. ibẕāl Esirgemeden bol bol verme, yapma veya söyleme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ibzal etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
cömert davranmak — sakınmadan, esirgemeden bol bol vermek Size ne kadar cömert davranmış olduğunu kendiniz de biliyorsunuz. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepe tepe kullanmak — (birini veya bir şeyi) sağlamlığına güvenilen şeyleri yıpranacağını düşünmeden, esirgemeden, sakınmadan hoyratça kullanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEZL — Bol. Bol bol verme. Esirgemeden vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEZL-İ CAN — Canını esirgemeden vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük